Sistemik Lupus Eritematozus (SLE)

Sistemik Lupus Eritematozus (SLE)

Sistemik Lupus Eritematozus (SLE) Nedir?

  • Sistemik lupus eritematozus (SLE), bağışıklık sistemi bozukluğu nedeniyle deri, eklem, böbrek, beyin ve akciğer gibi birçok organı etkileyebilen ve bu organlarda hasara yol açabilen kronik inflamatuvar otoimmün bir hastalıktır.

SLE Hastalığı ve Eşlik Eden Hastalıklar

  • Ayrıca, SLE ile ilişkili komorbiditeleri (eşlik eden hastalıkları) yönetmek için uygun bir diyet büyük önem taşımaktadır. Bu komorbiditeler, kardiyovasküler riski artıran diyabet mellitus, metabolik sendrom, dislipidemi ve obezite şeklindedir.
  • SLE hastalarında obezite önemli bir sorundur. Araştırmalar, hastaların %40-50’sinin obez olduğunu göstermektedir.

SLE Hastaları Beslenmelerinde Nelere Dikkat Etmelidir?

1. Omega-3 Yağ Asitleri: Mevcut bilimsel kanıtlara göre, Omega-3 yağ takviyesi hastalık aktivitesini azaltarak inflamasyonu ve oksidatif stresi düşürmektedir. Ayrıca lipid profillerini ve endotelyal fonksiyonu iyileştirerek kardiyovasküler hastalık riskini azaltıp yaşam kalitesini artırmaktadır. (Takviye almadan önce doktorunuza danışmayı unutmayın). Beslenme ile omega-3 alımını artırmak için:

  • Salatalara ızgara somon, ton balığı veya sardalya ekleyin.
  • Salatalara özellikle ceviz gibi yağlı tohumlar ekleyin.
  • Ara öğünlerde fındık ve ceviz gibi sağlıklı yağ kaynaklarına yer verin.
  • Yoğurt veya tahıllara keten tohumu ilave edin.

2. D Vitamini Takviyesi: Çalışmalar, D vitamini takviyesinin inflamasyonu azaltarak hem hastalık aktivitesine hem de kemik sağlığına olumlu katkı sağlayabileceğini göstermektedir.(Takviye almadan önce doktorunuza danışmayı unutmayın)

3. Düşük Glisemik İndeksli Beslenme ve Kalori Kısıtlaması Bilimsel araştırmalara göre, düşük glisemik indeksli ve kalori kısıtlamalı diyetler yorgunluğu azaltmakta ve bağışıklık sistemine olumlu etkiler sağlamaktadır. Yapılan bir çalışmada, vücut kitle indeksi (VKİ) 25 kg/m²’nin üzerinde olan SLE hastalarına uygulanan düşük glisemik indeksli veya kalori kısıtlamalı diyet sonucunda belirgin kilo kaybı, bel ve kalça çevresinde azalma ve yorgunlukta iyileşme gözlemlenmiştir.

4. Protein Tüketimi Dengelenmeli Yapılan kesitsel bir çalışmada fazla protein tüketimi kemik mineral kaybı ile ilişkilendirilmektedir. Bu nedenle, özellikle lupus nefropatisi olan bireyler yüksek proteinli diyetlerden kaçınmalıdır. Orta düzeyde protein tüketimi önerilmektedir.

5. Diğer Beslenme Önerileri:

  • SLE hastaları beslenmelerinde rafine tahıllar yerine tam tahılları tercih etmelidir. (arpa, kinoa ve çavdar)
  • Taze sebzeler her gün tüketilmelidir.
  • Günde en az 1 meyve tüketimine dikkat edilmelidir.
  • Taze balıklar bu hastalık grubunda oldukça yarar sağlar. Mutlaka beslenmeye dahil edilmelidir.
  • Hastalar, diyetlerini keten tohumu, kabak, havuç, kuruyemiş, portakal, elma gibi besinlerle destekleyebilirler.
  • Doğru beslenme şekli düşük yağ, rafine şeker ve sodyum ile yüksek posa tüketimidir.
  • Beslenmelerinde vitaminler (A, B, C, D ve E), mineraller (kalsiyum, çinko, selenyum, demir ve bakır) ve polifenol içeren besinlerin tüketilmesi önemlidir.

6. SLE’de Doğru Beslenmenin Önemi:

SLE hastalarında doğru beslenme; vücudun homeostazını korumaya, remisyon süresini uzatmaya, ilaçların özellikle sistemik kortikosteroidlerin olumsuz etkilerini en aza indirmeye ve hastanın fiziksel ve zihinsel iyilik halini desteklemeye yardımcı olmaktadır. Bu nedenle, kişiye özel beslenme desteği almak SLE yönetiminde büyük önem taşımaktadır.

Daha Fazla bilgi almak ve kişiselleştirilmiş beslenme planı için randevu oluşturmak için iletişim sayfamdan bana ulaşabilirsiniz.

Yararlanılan Kaynaklar

https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/30679978

https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/36231195/

https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/32793202